Arsa ve arazi danışmanlık hizmetleri, arazi mülkiyeti, kullanımı ve gelişimi ile ilgili profesyonel danışmanlık ve rehberlik hizmetlerini içeren bir alandır. Bu hizmetler, özellikle emlak, inşaat, mülkiyet geliştirme ve diğer ilgili sektörlerde, arsa ve arazi işlemleri ile ilgilenen kişilere veya şirketlere yöneliktir. İşte bu tür danışmanlık hizmetlerinin sağladığı konular ve faaliyetler:
- Arazi Değerleme: Danışmanlar, arsa veya arazinin piyasa değerini belirlemek için değerleme işlemleri yaparlar. Bu, satış, kira veya geliştirme amaçları için önemlidir.
- Arazi Kullanım Planlaması: Danışmanlar, arazinin en uygun kullanımını belirlemek ve gelecekteki gelişmeleri tahmin etmek için kullanım planlaması yaparlar. Buna zemin kullanımı, izinler ve düzenlemeler dahildir.
- Geliştirme Stratejileri: Arazi sahipleri veya yatırımcılar için arazi geliştirme stratejileri sunarlar. Bu, mülkiyetin potansiyelini artırmak ve karlılık sağlamak amacıyla yapılır.
- İzin ve Düzenlemeler: İlgili yerel ve ulusal yönetmeliklere ve yasal gereksinimlere uygun olarak, arsa veya arazinin izinlerini ve düzenlemelerini ele alırlar.
- Alım-Satım İşlemleri: Arazi alımı ve satımı süreçlerinde danışmanlar, müşterilere uygun fırsatları belirlemek, pazar araştırması yapmak ve işlemleri yönetmek için yardımcı olurlar.
- Risk Değerlendirmesi: Gelecekteki riskleri ve fırsatları değerlendirmek için analizler yaparlar, özellikle inşaat projeleri ve arazi yatırımları için.
- Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED): Çevresel etki değerlendirmesi gerektiren projelerde, çevresel etkileri belirlemek ve projeleri çevresel olarak sürdürülebilir hale getirmek için danışmanlık sağlarlar.
Arsa ve arazi danışmanları, müşterilerine mülkiyetlerini optimize etme, yatırım getirisi elde etme ve yasal gereksinimlere uygun şekilde hareket etme konularında yardımcı olurlar. Bu hizmetler, gayrimenkul sektöründeki profesyoneller, yatırımcılar, inşaat firmaları, yerel yönetimler ve diğer ilgilenen taraflar için büyük öneme sahiptir.
Sanayileşme ile beraber kentlere hızlı göç başlamış, göçle gelen nüfusun barınma talebini karşılayacak konut stoğu yetersiz kalmıştır. Başlangıçta temel bir gereksinim olarak nitelendirilen konut, zamanla yatırım aracı ve iktisadi kalkınmayı yönlendirmede bir unsur olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Sanayileşme sonrası dünyadaki ülkelerin birçoğunda insanların gelir dağılımında ve dahi taleplerinde farklılaşmalar yaşanmıştır. Bu farklılaşmalar göç eden nüfusun konut ediniminde de belirgin nitelikte değişikliklere neden olmuş, bireyler barınma sorunlarını gidermek odaklı farklı çözümler geliştirmişlerdir. Ülkemizde de gelişen konjonktürde sosyal ve ekonomik gelişmişliğe paralel olarak küçük ve büyük ölçekte İmar Planları yapılmış ve arsa üretimi konuları gündeme gelmiştir.
Arsa üretimi ve geliştirme konuları ile ilgili pozisyon almak isteyen yatırımcılara, uzman hukukçu görüşleri de alınarak hizmet verilmekte, yatırımcılar ile görüş alışverişinde bulunulabilmekte olup, beklentilerinin karşılanması için hukuki ve teknik işbirliği yapılabilmektedir.